Tecahül-i Ârif (Bilmezden Gelme)

Türk Dili ve Edebiyatı 9. Sınıf Söz Sanatları

Konu Özeti

Tecahül-i Ârif, şairin veya yazarın bildiği bir gerçeği bilmezden geliyormuş gibi yaparak anlatımı güçlendirmesidir. Bu sanatla anlatıma hem merak hem de zarafet kazandırılır. Amaç, okuyucuyu düşündürmek ve ifadeyi daha etkileyici kılmaktır.

Tecahül-i Ârif Örnekleri

  • “Bu deniz neden mavi acaba?” → Şair denizin neden mavi olduğunu bilir; ama bilmez gibi yapar.
  • “Güneş yine nereden doğacağını unuttu mu?” → Gerçekte bilir, ama bilmez gibi söyleyerek anlamı güçlendirir.
  • “Kuşlar gökyüzünü kimden ödünç aldı?” → Bildiği bir durumu soru yoluyla sanata dönüştürür.
  • “Baharı kim getirdi bu kadar sessizce?” → Baharın gelişini bilir; ama merak eder gibi gösterir.
  • “Rüzgâr niye hep sırrını saklar?” → Gerçeği bilerek bilmezden gelmiştir; duygusal bir ton katar.

Dikkat Edilecek Noktalar

  • Tecahül-i Ârif, bilmezden gelme sanatı olarak bilinir.
  • Sanatçı, konuyu bilir ama sormak ya da şaşırmak yoluyla anlatımı güzelleştirir.
  • Gerçekten bilmemek değil, bilmez gibi yapmaktır.
  • Genellikle soru cümleleriyle yapılır.
  • Bu sanat anlatıma duygusallık ve derinlik katar.
Bilmen Gereken:
  • Tecahül-i Ârif, sözü inceltmek ve merak uyandırmak için kullanılır.
  • Gerçekten bilmemek değil, bilmemezlikten gelmektir.
  • Genellikle doğa, insan ve duygularla ilgili konularda görülür.
  • Bu sanat, okuyucuyu düşünmeye ve sorgulamaya yöneltir.
  • Sorular varsa ama cevabı da açıkça biliniyorsa, orada Tecahül-i Ârif vardır.